info@izmirhukukburosu.com
+90-850-255-85-85

Hukuki Makaleler

eşe karşı yaralama suçu

Eşe Karşı Yaralama Suçu

Eşe Karşı Kasten Yaralama Suçu

Kasten yaralama suçunun temel hali Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesinin ilk fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmünce bir başkasının vücuduna acı veren veya sağlığın ya da algılama becerilerinin üzerinde tahribat bırakacak her türlü fiil neticesinde kasten yaralama suçu oluşacaktır. Kasten yaralama suçu salt temel haliyle düşünülmemelidir. Kanun koyucu, bu maddeyi düzenlerken birçok hususta özelleştirmeye gitmiştir. Bunlardan biri de suçun eşe karşı işlenmesi halidir. Kasten yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi suçun nitelikli hali olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla; verilecek ceza, suçun basit haline göre daha ağır olacaktır. Kasten yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi halinde şikayete gerek duyulmaksızın yargısal faaliyet devam edilecek ve verilecek ceza yarı oranda artırılacaktır. Bu itibarla; bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması bakımından eşin şikayetçi olup olmaması önem arz etmeyecektir.

Suçun Cezası

Bu suçun artırıcı sebeplerinden birkaçı daha eşler arasındaki ilişkiden doğan zararlara ilişkindir. Suçun işlenmesiyle, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına, gebe bir kadının çocuğunun düşmesine sebep olunduysa veya canavarca hislerle işlenmişse verilecek ceza çok daha ağır olacaktır. İşbu sayılanlar uygulamada sıklıkla görülen hallerdir, verilecek cezayı artırıcı nitelikte birçok hal mevcuttur.

Şikayetten Vazgeçme

Kanuni tanıma göre; kasten yaralama suçunun basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir şekilde işlenmesi hususunda soruşturma ve kovuşturma başlatılabilmesi için mağdurun şikayeti aranır. Ancak; kanunu koyucu, bu suçun eşe karşı işlendiği hallerde mağdur şikayetten vazgeçse dahi soruşturmaya resen devam olunacaktır. Zira, suçun eşe karşı işlendiği hallerde şikayet aranmamaktadır. Dolayısıyla; eşin şikayetçi olup olmamasına bakılmaksızın yargı süreci devam eder. Öte yandan; şiddet, yaralama gibi sebeplerle açılan ceza davası eşin şikayetiyle açılsa da; mağdur olan eşin şikayetini geri çekmesiyle sonlanmaz ve kamu davasına devam olunur. Bir başka deyişle şikayetten feragat kamu davasını düşürmez.

Yargıtay bir kararında ekseriyetle şikayetten vazgeçme hususunda davanın düşüp düşmeyeceğine değinmiş ve şu şekilde karar vermiştir; “Sanık …’un eşi olan mağdur …’ya karşı gerçekleştirmiş olduğu kasten yaralama eylemi nedeniyle mağdur …’un şikayetinden vazgeçtiğinden bahisle açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de, TCK’nin 86/2, 86/3-a maddelerinde düzenlenen eşe karşı kasten yaralama suçunun şikayete tabi olmadığı, bu nedenle sanık …’un eşi olan mağdur …’ya karşı doktor raporu ile de sabit eylemi nedeniyle cezalandırılması gerekirken, şikayet yokluğundan yazılı şekilde davanın düşmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/11354 E. 2019/20041 K.)

Özel hukuk bağlamında bakıldığında da işbu sayılan suç boşanma davası sebeplerinden birisidir.. Dolayısıyla; cezai soruşturma yahut kovuşturma dosyasının, aile mahkemesine bildirilmesiyle boşanma sebepleri gerekçelendirilebilir. Zira şiddet, darp, yaralama gibi fiiller boşanma sebeplerinden olup ağır kusurlu haller olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda mağdur, tazminat davası da açabilir. Kendisine yöneltilen fiil neticesiyle zarar gören kimseler işbu gerekçeye dayanarak oluşan zararın tazminini isteyebilmektedir.